Kepek Neden Olur? Kepek Nasıl Geçer? 359 kere okundu.

Kepek oluşumunun birçok sebebi vardır ve bu sebeplerin kontrol edilmesi sonucunda, uygun tedavi yöntemlerine başvurulabilir.
post

Kepek oluşumu birçok kişiyi yakından ilgilendiren ve rahatsız eden sorunların başında gelir. Normal koşullarda herhangi bir sağlık problemi yaratmasa da kişileri görüntü olarak rahatsız eder. Kepek %90’dan fazla Seboreik dermatit dediğimiz hastalığın bir parçasıdır. Yani halk arasında yağlı egzama olarak bilinen seboreik dermatit, bu yağlanmanın yoğun olduğu bölgede, saç derisi, burun kenarları, kaşlar, göğüs ön yüzü, sırtta da olabilir.  Burada gözüken yağlı, üzeri kabuklu, pullanan ve bazen kaşınan kronik, yani uzun dönem devam eden ve tekrarlayan bir rahatsızlıktır.

Kepek Oluşumunun En Önemli Nedenleri

Kepek nedenleri arasında pek çok unsur sayılabilir. Birçok kişi, kepeğin sebebi olarak cildin fazla kurumasından meydana geldiğini düşünür. Ancak çok daha önemli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenler:

  • Alerjik egzamalar
  • Sedef hastalıkları
  • Saç mantarı

Kepek Oluşumunu Artıran Faktörler

Kepek oluşumunun nedeni kadar bu durumunun oluşması ve artmasını tetikleyen faktörler önemlidir. Emosyonel stres dönemlerinde, mevsim geçişlerinde, grip gibi bazı enfeksiyöz hastalıklar, kepek oluşumunu artıran faktörler arasındadır. Bunun dışında Menstruasyon dönemlerinde hormonal değişiklikler, kepek oluşumunu artırıp, azaltabiliyor. Doğum kontrol hapları da hormonal dengeleri bozduğu için kepek oluşumunu artırır. Yine testesteron gibi dışardan hormon takviyeleri alanlarda, vücut geliştiricilerde artabiliyor. Tüm bunlara ek olarak bazı nörolojik hastalıklar, arttırabiliyor.

Kepek oluşumunda, illa altta yatan ciddi bir hastalık olmasına gerek yoktur. Hastaların %90’ında altta yatan herhangi bir sebep yokken, tamamen DNA yapısıyla ilgili olarak da kepek sorunu gözlemlenebilir.

Kepek Oluşumunun Engellenmesi

Kepek oluşumunun engellenmesinde veya artış göstermesinin önüne geçilmesinde en önemli aşama, yıkamadır. Doğru şampuan kullanımı ve doğru yıkama yöntemleri sayesinde deride oluşan kabuklar temizlenir, kızarıklık ve inflamasyon baskılanır. İçerisinde Ketokonazol, çinko prition, selenyum disülfit,salistik asit, sikloproksalamin maddeleri bulunan kepek şampuanlarının kullanımını çok önemli.

Kepeğin Tedavi Edilmesi

Kepeğin geçirilmesi veya tedavi edilmesinde, doktorlar genel olarak şampuan reçete edebiliyor. Ketokonozal şampuanlar, kepek oluşumunun tedavi edilmesinde başarılı bir şekilde kullanılır. Ancak uzun dönemde saçları çok sertleştirdiği için de sorun yaratır. Bu sebeple dermokozmatik firmaları, saçı sertleştirmeyen ve selenyum içermeyen, saçı yumuşatma etkisi olan ürünler geliştirmiştir. Buna yönelik geliştirilen ürünler:

Ceradolin Şampuan

Ceradolin şampuan siklo proksolamin, Çinko pirition içeriyor ve kepek oluşumunda tedavi edici etkiler yaratıyor. Aynı zamanda seramidler pantenol da içerdiği için saçlı deriyi çok kurutmuyor.

Bıoderma Node DS

Bıoderma Node DS şampuanda yine sikloproksalamin, çinko pirition ve salisilik asit içeriyor. Kepek oluşumunu önlerken aynı zamanda saçı nemli tutmaya yardımcı oluyor.

Bıodermanın sensibio DS

Bıodermanın sensibio DS genel olarak ciltte oluşan Seboreik dermatit için kullanılabiliyor. Sadece saçta değil, ciltte oluşan dermatit sorunlarında da içeriğinde benzer etken maddelerin yer aldığı ürünlerin kullanımı önerilir.

Kepek Tedavisinde Uzman Desteği

Kepek oluşumunun engellenmesi ve tedavi edilmesinde, tercih edilen pek çok yöntem var. Ancak bunların hepsi, uzman doktor kontrolünde yapılmalıdır. Kafanıza göre herhangi bir tedaviye başlamamalı veya bir ürün kullanmamalısınız. Uyguladığınız yöntemler, kısa sürede etki etse de uzun vadede tekrar sorun nüksedecektir. Buna ek olarak, sorunun daha şiddetli bir şekilde yaşanması da muhtemeldir. Kepek tedavisinde yapılan yanlışlar, aynı zamanda kepek oluşumunu artıran en önemli sebeplerdir.

Bu yüzden kepek tedavisi için mutlaka uzman desteği almalı ve öncesinde kepek oluşumunun nedenlerinin tespit edilmesi gerekir. Daha sonrasında tedavi süreci başarılı bir şekilde yürütülebilir. Ayrıca tedavi sayesinde tekrar nüksetme ihtimali de düşecek ve sorun kontrol altında tutulabilecektir.