Dermatolojide kullanılan asitler 23.744 kere okundu.
Dermatolojide kullanılan asitler keratinosit yani deri hücreleri arasındaki bağları kopararak yeni keratinositlerin yani yeni deri hücrelerinin oluşmasını tetiklemektedir. Böylece yeni hücrelerin oluşması hem leke tedavisinde hem de anti-aging amaçlı ince kırışıklıkların düzeltilmesinde ve cilt yenilenmesinde etkili olmaktadır.
Dermatolojide Kullanılan Asitler Nelerdir?
Dermatolojide kullanılan asitler hücre yenilenmesinin yanı sıra gözeneklerdeki keratin ve yağ tıkaçların çözülmesine de yardımcı olmaktadır. Bu sayede ise akne tedavisinde de kullanılabilmektedir.
- Asitler temel olarak eksfoliasyon yöntemi olarak kullanılmaktadır. Deri 28 günde bir yenilenir. Bu nedenle bu asitlerin sık kullanılmasına gerek yoktur.
- Hassasiyet, kızarıklık, tahriş yapmayacak bir asit seçilmeli ve haftada 1 – 2 defa başlanmalıdır. Duruma göre artırılıp azaltılabilmektedir. Fakat akneli ciltler için kullanılan salisilik asit her gün kullanılabilmektedir.
- Glikolik asit, güneşe karşı hassasiyet yaratacağı için yaz aylarında çok iyi güneşten korunulmalıdır.
- Hyaluronik asit, adı asit olduğu halde nemlendirmek amaçlı kullanılan bir su tutucu moleküldür. Bu nedenle asit özelliği göstermemektedir.
AHA (Alfa Hidroksi Asitler)
Dermatolojide kullanılan asitler arasında yer alan AHA asit türleri aşağıdaki gibidir:
Glikolik Asit: Anti – aging, kırışıklık karşıtı için en sık kullanılan asittir. Aynı zamanda dermisi (derin cilt dokularını) etkileyerek kolajen üretilmesini tetiklemektedir. Leke tedavisine de destek olarak kullanılabilmektedir. Normal, karma ve yağlı ciltler için uygundur.
Laktik Asit: Kuru ciltlerde eksfoliasyon amacıyla kullanılabilmektedir. Laktik asit aynı zamanda cildin nemini de artırmaktadır.
Mandelik Asit: Dermatolojide kullanılan asitler arasında yer alan mandelik asit hassas ciltler için uygundur. Glikolik asite göre daha hafiftir. Bu durum da daha az tahriş ve kızarıklık riski demektir. Bu nedenle hassas ciltlere uygun bir eksfolyatif ajandır.
Sitrik Asit: Turunçgillerde yer alan bu asit hem AHA hem de BHA’dır. Sivilce ve ton eşitsizlikleri gibi durumlarda kullanılmaktadır.
Malik Asit: Elma ile armuttan elde edilmektedir.
Tartarik Asit: Vişne ile üzümde yer almaktadır.
Fitik Asit: Bu asit pirinçten elde edilmektedir. Cilt tonu eşitleme, cildi aydınlatma gibi işlemler için kullanılmaktadır.
BHA (Beta Hidroksi Asitler)
Dermatolojide kullanılan asitler arasında yer alan BHA asit türleri aşağıdaki gibidir:
Salisilik Asit: Anti – inflamatuar (yangı giderici), gözenekleri temizleyici ve kızarıklığı azaltıcı etkilerinden dolayı akneli ciltler için sıklıkla önerilmektedir. Günlük kullanıma uygundur. Güneşe karşı hassasiyet yaratmaz.
Linoleik Asit: Bu asit pek çok bitkisel yağda bulunmaktadır. Omega-6 yağ asidinin bir türü olan bu asit hafif bir yapıya sahiptir. Hem yağlı hem de karma ciltlerin nemlendirilmesine oldukça yardımcıdır.
Oleik Asit: Badem, avokado, zeytinyağında bulunan bu asit türü yoğun etkisi ile cildi nemlendirmeye yardımcı olmaktadır.
PHA (Polihidroksi asitler)
Dermatolojide kullanılan asitler arasında bulunan PHA, alfa hidroksi asitlere göre daha az hassasiyet yapan ve daha çok nemlendirme etkisi yaratan yeni jenerasyon asitlerdir. Hassas ciltler, roza (gül hastalığı) olan ciltler veya atopik dermatitli kişiler için uygun asitlerdir.
PHA asit türleri aşağıdaki gibidir:
Glukonolakton: En nazik eksfoliyanlardan bir tanesidir. Bu sayede tüm cilt tipleri için tercih edilebilir niteliktedir.
Laktobionik Asit: Ciltteki sebum salgısını azaltır ve kırışıklık oluşumunu yavaşlatır. Ayrıca molekül boyutları yaygın olarak kullanılan AHA’lardan daha büyük olduğu için deriden penetrasyonu yavaştır. Böylece cilt katmanları boyunca yavaşça hareket etmektedir.
Bu asitlerle uygulanan daha güçlü etkili ve daha derin peelingler dermatoloji uzmanlarınca kliniklerde uygulanmaktadır. Dermokozmetik ürünler içerisinde bulunan formülasyonlar daha zayıftır ve evde kullanıma uygundur. Etkisinin belli olması için en az 3 ay kullanılmalıdır. Haftada 1 – 2 gün (salisilik asit hariç) genellikle yeterli olmaktadır. Hassas olan ürünlerin daha sıklıkla kullanılması mümkündür. Kişi cilt tipine göre kullanım sıklığını artırıp azaltabilmektedir.