Keloid (Yara İzi) ile İlgili Bilinmesi Gerekenler 9.121 kere okundu.

Keloid, aşırı hücre üretimi sonucunda anormal yara iyileşmesi olarak tanımlanmaktadır. Nedeni kesin olarak bilinmeyen bir hastalıktır.
post

Kabarık bir yara izi olan keloid büyüdükçe ağrılı ve kaşıntılı bir hal alabilmektedir. Bu nedenle tedavisi oldukça önemlidir. Ancak tedavisi kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için mutlaka uzman kişiler tarafından muayene edilmeli ve tedavi planı oluşturulmalıdır.

Keloid Nedir?

Keloid, kabarık bir yara izi tipidir. Diğer kabarık yara izlerinin aksine keloid, yara izine neden olan yaradan daha büyüktür.

Yara izi olan herkeste keloid gelişmemektedir. Ancak keloide eğilimli bir deriniz varsa; yara izine neden olacak herhangi bir durumda keloid gelişebilmektedir. Bu bir kesik, yanık veya şiddetli akne şeklinde olabilmektedir.

Bazı kişilerde küpe taktıktan sonra ya da dövme yaptırdıktan sonra yara izi görülebilmektedir. Aynı zamanda suçiçeği sonrası da oluşabilmektedir. Bazı durumlarda cerrahi yara izi de keloide dönüşmektedir. Nadiren de olsa deri herhangi bir hasar almadan da oluşabilmektedir. Bunlar spontan keloid olarak isimlendirilmektedir.

Hasardan sonra keloidin oluşması için aylar gereklidir. Ancak nadiren daha hızlı da gelişebilmektedir. Yara izi bir kez başladığı zaman aylar ve hatta yıllar içinde yavaşça genişler.

Keloid kansere dönüşmez.

Keloidlerin boyutu ve şekli değişkendir. Kulak memesinde yuvarlak sert bir kitle şeklinde karşımıza çıkar. Omuzda veya göğüste oluştuğu zaman yayılmaya eğilimlidir. İlk başta deriye dökülmüş sıvıya benzer, daha sonra giderek sertleşir.

Keloidin eklemleri veya büyük alanları çevrelemesi vücut hareketlerini kısıtlayabilmektedir.

Tüm keloidler için en iyi tedavi diye bir şey yoktur. En iyi tedavi için hastanın yaşına, keloidin tipine ve diğer durumlara bakılmalıdır.

Yara İzi Bulguları Nelerdir?

Keloidin bulguları aşağıdaki gibidir:

  • Yavaş bir şekilde ortaya çıkar. İlk bulguların görülmesi 3-12 ay hatta daha uzun süre alabilmektedir.
  • Kabarık, pembe, kırmızı veya mor yara izi olarak başlar. Kulakta görülürse genellikle yuvarlak veya ovaldir. Göğüs, bacaklar veya kollarda düz yüzeyli kabarık bir yara izi olarak görülmektedir.
  • Genellikle lastik gibi sert olabilir. Yara izine dokununca çevresindeki deriden farklı hissedilmektedir.
  • Keloid büyürken ağrı, kaşıntı veya her ikisi de hissedilebilmektedir. Göğüsteki keloidler genellikle hassastır.
  • Çoğu yara izi sert ve yerine yapışıktır, hareket etmez.
  • Keloidin zamanla rengi koyulaşabilir.
  • Tedaviden sonra tekrarlayabilir
  • Çıkarılsa bile çıkarıldığı bölgede tekrarlayabilir
  • Mutlaka takip ve tedavi için dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır.
  • Keloidler baştan ayağa kadar vücudun her yerinde görülebilmektedir. Fakat en sık kulak, boyun, omuz, göğüs ve sırtta görülür. Göz kapağı, genital bölge, avuç içi ve ayak tabanında nadiren görülmektedir.

Keloid Sebepleri Nelerdir?

Bazı kişilerin yara izlerinden keloid gelişme riski daha yüksektir. Asya, Afrika ve İspanyol ırkında daha fazla görülmektedir.

Keloid gelişenlerin 1/3’ünde birinci derece akrabalarda da mevcuttur.

Çoğu insanda 20’li yaşlarda görülmeye başlar. 20-30 yaş arası pik yapar. Daha erken veya daha geç yaşlarda görülebilmesine rağmen çocuklarda ve yaşlılarda görülme olasılığı da düşük de olsa bulunmaktadır.

  • Çoğu kişide keloid deri hasarından sonra meydana gelir. Dövme sonrası ve kulak deldirme sonrası da gelişebilmektedir. Sezaryen veya histerektomi olan bazı kadınlarda cerrahi sonrası da keloid görülebilmektedir.
  • Bazı kişilerde şiddetli aknelerin iyileşmesi ve suçiçeği sonrasında keloid gelişebilir. Hatta böcek ısırması ve aşı yapılması sonrası da gelişebilmektedir.
  • Yüzünü tıraşlayan bazı erkeklerde sakal bölgelerinde de gelişebilmektedir.
  • Keloidin hasarlanmamış deride de oluşması mümkündür. Bunlara spontan keloid denir. Bunlar genellikle göğüs bölgesinde ve ailede keloid hikayesi varsa görülmektedir. Kendiliğinden geliştiği zaman genellikle birkaç tane görülmektedir.

Tanısı Nasıl Koyulur?

Bir dermatolog muayene ederek keloid tanısını kolaylıkla koyabilmektedir.

Keloid Nasıl Tedavi Edilir?

En iyi sonuçları almak için dermatologlar birden fazla tedavi seçeneğini önerirler. Keloidlerle başa çıkmak zor olabilir ve bazen tedavi sonrası geri gelebilir. İki veya daha fazla tedavi tipinin kullanılması sonuçları genellikle iyileştirmektedir.

Dermatoloğunuz tedaviden beklentilerinizi öğrenerek size yol gösterecektir. Bu nedenle aşağıdaki sorulara net bir şekilde cevap verebilmeniz oldukça önemlidir.

  • Sizin için en önemlisi ağrı ve kaşıntının azalması mı?
  • Keloidde düzleşme ve yumuşama kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacak mı?
  • Kulağınızda keloid varsa birincil amacınız küpelerinizi takmak mı?

Beklentilerinizi bilmek, tedavinin yapabilecekleri konusunda size gerçekçi bilgi sağlamak için dermatoloğunuza yardımcı olacaktır. Sonrasında dermatoloğunuz tedavi planınızı ona göre yapacaktır.

Tedavi Seçenekleri

  • Kortikosteroid ve Diğer İlaçların Enjeksiyonu:  Bu enjeksiyonlar keloid tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Söz konusu ilaçlar keloide enjekte edildiği zaman keloidin küçülmesine yardım eder. Genellikle 3-4 haftada bir enjeksiyon yapılmaktadır. Hastalara ortalama 3-6 kez bu enjeksiyonlar yapılmalıdır. İlk enjeksiyondan sonra genellikle semptomlar rahatlar ve keloid daha yumuşak hissedilir. Enjeksiyon yapıldıktan sonra %50-80 oranında keloidler küçülmektedir. Tedavi sonrası nüksedebilir. Sonuçları iyileştirmek için tedavi planına genellikle başka tedaviler de eklenmektedir.
  • Keloid Cerrahisi: Keloidlerin cerrahi olarak alınması kesin bir çözümmüş gibi görünürken, neredeyse tamamının bu tedavi sonrası geri döndüğünü bilmek önemlidir. Keloidlerin cerrahi sonrası geri dönüş riskini azaltmak için, cerrahi sonrası diğer tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Kortikosteroid enjeksiyonu ve kriyoterapi riski azaltmaya yardım edebilir. Keloid kulaktaysa, kulağa basınç yapan özel bir küpe takılması keloidin geri dönmesini önleyebilmektedir. Cerrahi sonrası radyasyon tedavisi de keloidin geri dönüşünü önleyebilmektedir.
  • Küpe, Giysi ve Örtülerle Basınç Uygulamak: Genellikle cerrahi işlem sonrası uygulanır. Bölgeye basınç uygulanması kan akımını azaltarak keloidin geri dönüşünü durdurabilmektedir. Cerrahi işlem sonrası bu tedaviyi alanların %90-100 ünde diğer keloidler önlenebilmektedir. Bununla birlikte bunları kullanmak zor olabilir. Bu araçlar konforsuzdur ve sonuç almak için 6-12 ay için günde 16 saatin üzerinde kullanılmalıdır.
  • Lazer Tedavisi: Bu tedavi keloidin rengini soldurup yüksekliğini azaltabilmektedir. Sıklıkla diğer tedaviler ile birlikte kullanılmaktadır.
  • Silikon Jeller: Bunlar keloidin dönüşünü önlemek için basınç ile birlikte kullanılmaktadır. Bazen silikon keloidi düzleştirmek için yalnız başına kullanılabilmektedir. 6 ay silikon jel kullanan hastaların bir kısmında tedavi sonrası düzleşme görülmüştür.
  • Kriyoterapi: Bu tedavi keloidin altındaki deri korunurken keloidin iç kısmının dondurulmasıdır. Keloidin sertliğini ve boyutunu azaltır. Kriyoterapi en çok küçük keloidlerde işe yaramaktadır. Kortikosteroid tedavisinden önce veya sonra birkaç kriyoterapi tedavisi keloidin boyutunu azaltabilmektedir. Bu durum enjeksiyonun etkisini artırır.
  • Radyasyon Tedavisi:Keloid tedavisi sonrası radyasyon tedavisi keloidin yeniden oluşmasını önleyebilmektedir. Radyasyon tedavisi yalnız başına da keloidin boyutunu küçültebilmektedir. Ancak cerrahi işlem sonrası sonuçlar daha iyidir.

Tedavi Sonrası Sonuç Nasıl Olur?

Tedavi keloidin boyutunu azaltabilmektedir. Aynı zamanda ağrı ve kaşıntı semptomlarını da azaltabilir. Bazen tedavi sonucunda keloidin tamamen geçtiği görülmektedir. Ancak başarılı tedaviden sonra bile keloidler geri dönebilmektedir.

Öneriler

Keloidinizin olması demek, başka keloidiniz olması açısından daha risklisiniz demektir. Eğer birinci derece akrabalarınızda varsa, bu durum sizde de oluşma riskini artırmaktadır. Ancak keloid gelişme riski azaltılabilmektedir.

Keloidin 4 önemli nedeni ve bunlardan korunmak için öneriler aşağıdaki gibidir:

  • Küpe Takmak: Yeni bir küpe aldığınız zaman kulaklarınıza dikkat etmelisiniz. Kulak derinizde bir kalınlaşma fark ediyorsanız, hızlı hareket ederseniz keloidi önleyebilirsiniz. Kalınlaşma başladığında acilen küpeyi çıkarmalı ve yerine basınç uygulamalısınız. En iyi sonuçlar için 4-6 ay boyunca, günde en az 12, tercihen 20 saat basınç küpesi uygulanmalıdır.
  • Dövme, Piercing ve Kozmetik cerrahi: Öncelikle bir test edin. İlk olarak küçük bir bölgede, küçük miktarlarda çalışarak derinizin nasıl iyileşeceğini görün. Eğer test bölgesindeki deriniz kalınlaşmaya başlıyorsa, bu size prosedürlerin keloid oluşturabileceğini gösterir. Basınç giysisi bu kalınlaşmayı önleyebilmektedir. Etkili olması için kalınlaşma fark edilir edilmez giyilmelidir.
  • Cerrahi: Eğer bir kelodiniz varsa, cerrahi öncesi doktorunuza söylemelisiniz. Eğer cerrahi yara izinde kalınlaşma fark ederseniz acilen keloid tedavisine başlamak keloidi önleyebilmektedir.
  • Deri hasarı: Doğru yara bakımı, hasarlı deride keloid gelişim riskini azaltabilmektedir.

Yara Bakımı Nasıl Yapılmalı?

Yara bakımında ilk olarak bölge hemen sabun ve suyla yıkanmalıdır. İzi azaltmak için yara temiz tutulmalıdır.

Steril vazelinli gazlı bezle yarayı sarmak bölgeyi nemli tutacaktır. İyileşene kadar her gün yarayı hafifçe temizlemelisiniz. Ovalamaktan kaçının çünkü bu yara izine sebep olabilmektedir.

Yaralı deriyi güneşten korumalısınız. Çünkü UV ışığı yara izini ve yara izinin koyulaşmasını artırabilir. Yaralı deriyi bandajla sararak bunu önleyebilirsiniz. Keloidlerin oluşması zaman almaktadır. UV ışığı, yaranın iyileşirken kalınlaşmasına ve koyulaşmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle yara iyileşirken güneş koruyucu kullanmak oldukça önemlidir. Güneş koruyucunuz en az 30 SPF, geniş spektrumlu ve suya dirençli olmalıdır.

Yara iyileşmeye başlar başlamaz silikon jel veya silikonlu yara örtüleri kullanmaya başlamalısınız. Silikon jel keloid oluşumunu önleyerek var olan yara izinin boyutunu azaltabilmektedir

Eğer yara iziniz veya derinizin kalınlaşması ile ilgili endişeniz var ise mutlaka bir dermatoloğa başvurun.